'BEBEĞİMİ emzirmekte zorlanıyorum', ‘Doğum iznim bitti ama işe nasıl döneceğimi bilmiyorum’, ‘Çocuğum okula başlamak istemiyor’, ‘Bizimkini bilgisayar başından kaldıramıyoruz’, ‘Ergenlik çağındaki çocuğumla iletişim kuramıyoruz’... Bu cümleleri birçok anne ve babadan duymak mümkün. Sorunlar farklı olsa da çözüm için ortak nokta uzman desteği. İşte bu uzman desteğini online platforma taşıyarak zaman ve maliyet avantajı sunan yerli bir girişim var.YATIRIMLARLA BÜYÜYORKidolog’un hikâyesi kurucu ortağı ve Ceo’su Eray Uğurelli’nin baba olmasıyla başladı. Pandemi dönemine denk gelen babalık sürecinde kızı için sosyal medyadan bulduğu bir emzirme danışmanından seanslar satın alan Uğurelli, sonrasında bu ihtiyaca profesyonel ve güvenli bir çözüm gerektiği kanısına vardı ve ortağı Burak Candan ile Şubat 2021’de ‘Kidolog’ platformunu kullanıma sundu. Kidolog, gebelik dönemi öncesinden başlayarak, çocuklar 18 yaşına gelene kadarki süreçte online danışmanlık desteği sağlıyor. Doğuma hazırlık süreçlerinden emzirmeye, çocuk gelişiminden diyetisyene, kardeş kıskançlığından ekran bağımlılığına kadar birçok konuda 600’ü aşkın uzman ile aileler web sitesi ya da mobil uygulama üzerinden buluşuyor. Ebeveynler, aralarında pedagog, psikolog ve terapistlerin de olduğu uzmanları inceliyor, isterse ücretsiz öngörüşme de yapıyor ve seans almaya başlıyor.Eray Uğurelli - Burak CandanKidolog’un sadece 2 yıl içinde kat ettiği mesafe potansiyelini ortaya koyuyor. 15 bin lira sermaye ile kurulan şirketin bugün 150 milyon lira değerlemeye ulaştığını belirten Eray Uğurelli, “İlk günlerden bu yana bizlerin yanında olan Alesta Yatırım’ın yanı sıra 10’un üzerinde yeni yatırımcımız bu hikâyenin bir parçası oldu. Founder One, TT Ventures, İTÜ ARI Teknokent ve Kumkaya Makine’nin yanı sıra Ceyda Düvenci gibi bireysel yatırımcıların da katılımıyla, çok önemli bir büyüme dönemini geçirdik ve şirketin değerlemesini 7.5 milyon dolara ulaştırdık” diye konuştu.DÜNYAYA AÇILIYORYurtdışında yaşayan Türklerden de yoğun talep aldıklarını belirten Uğurelli, “Çin ve Kanada dahil 35’ten fazla ülkeye fatura kesiyoruz. Türklerin çok olduğu Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkelerden ilgi oldukça fazla. Onların gelirine göre uygun fiyatlı olmamız ve anadillerinde hizmet istemeleri önemli etken oluyor” dedi. Aile teknolojileri alanında Türkiye’nin ilk unicorn’u olmayı hedefine koyan Kidolog’un, yurtdışına açılma çalışmalarına da başladığını belirten Uğurelli, “Farklı dillerde ve farklı coğrafyalarda hizmet sunacağız. İlk adımı İngiltere, Londra’da attık. Avrupa pazarında İspanya ve Hollanda; ardından da Azerbaycan ve Arap ülkelerine açılmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu. Kidolog ile ayda 5 bin seans yapıldığını, bugüne kadar yaklaşık 100 binin üzerinde görüşme gerçekleştiğini belirten Uğurelli, “Hedefimiz 10 yılda tüm dünyada günde 100 bin seansa ulaşmak” dedi.SIRADA YAŞLILAR VE CAN DOSTLARIMIZ VARSATIN almalarla güçlendiklerini açıklayan Eray Uğurelli, “Bunun ilk örneği çocuklar için interaktif kitaplar ve oyunlar geliştiren Ludus Eğitim Teknolojileri şirketini satın almamız oldu. Marka ismini Readki olarak değiştirdik, haziranda ilk uygulama çıkıyor. 500’ü aşkın dijital kitap ve onlarca mobil oyun portföyde yer alacak” diye konuştu. Satın almaların devam edeceğini açıklayan Uğurelli, “Odağımızda evcil hayvanlar ve sahipleri var. Bu kapsamda bir start up’ı satın alma sürecini sonlandırdık. Evcil hayvan bakımı, eğitimler ve tatil dönemlerinde bakıcı hizmeti gibi ihtiyaçlara aracı olacağız. Temmuz ayından itibaren Türkiye ve Balkanlar’da faaliyete başlayacağız” dedi. Çocuklar ve can dostlarımızdan sonra aile büyükleri için de yeni bir ürün üzerinde çalıştıklarını belirten Uğurelli, şu bilgileri verdi: “Amacımız yaşlılarımızın emeklilikte iyi hissetmelerine katkı sunmak. Uygulamamızda sudoku ya da pilates gibi seanslara katılacaklar. Mobil uygulamamız ise yürüyüş yapmalarını, ilaçlarını almalarını hatırlatacak. Çocukları da aile büyüklüklerini takip edebilecek. Bu hizmeti de yaz sonuna yetiştireceğiz. Böylece sadece anne-babalar için online danışma platformu olmaktan çıkıp tüm aileye hitap edeceğiz.”DEPREM BÖLGESİNDEN MESAJLARBÜŞRA KEVEN - TUTTAN GELSİN/ADIYAMAN DEPREME SELE İNAT ÇALIŞIYORLARÖNCE deprem sonra sel felaketi ile karşılaştı Keven ailesi. Evleri de gitti, sığındıkları konteyner de... Ama onlar tüm afetlere inat umutla, azimle çalışmaya, mücadeleye devam ediyor.Adıyaman’da, adını dut meyvesinden alan Tut ilçesinde yaşayan iki kız kardeş Betül ve Nilay ailelerinin geçimine destek olmak için 2 yıl önce sosyal medya üzerinden e-ticarete başladı. “Ailemize katkı olsun diye açtığımız sosyal medya hesabı bugün tek geçim kaynağımız, tutunduğumuz tek dal oldu” diyen Betül Keven yaşadıklarını şöyle anlattı: “Depremde evimiz yıkıldı. Evimizin altındaki depoda bazı eşyaları kurtarmaya çalıştık. Bağ, bahçe var, arılarımız, hayvanlarımız var. Kendi ürünlerimizi yapar hayata devam ederiz dedik. Sonra bir de sel geldi. Kaldığımız konteynerle birlikte dedemizden kalan bahçeler de harap oldu. Ahırda hayvanlarımızı son anda duvarı kırarak çıkardık, yoksa onları da kaybedecektik. Deprem ve sel sonrası bugün elimizde hayvanlarımız ve bir sosyal medya hesabımız kaldı.”
‘ELİMİZDE KALANA TUTUNDUK’Tüm zorluklara rağmen çalışmaya devam ettiklerini anlatan Betül Keven, “Elimizde kalana tutunduk. Kurtardığımız salçaları sattık önce. Sonra yerel üreticilerden kayısı, badem, kuru üzüm aldık. Böylece hem hesabımızı aktif tutmak istedik hem de satış kanalı olmayan küçük üreticiye destek olduk. Annem de her gün süt sağıp peynir yapmaya devam ediyor. Siparişler sonrası gelen mesajların da olumlu olması mutlu etti bizleri. Üçüncü, dördüncü siparişi geçenler var. Yakını almış, memnun kalmış kişiler bize ulaşıyor. Çadırda zor şartlarda da olsa çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Yaptıkları patent başvurusuna yanıt beklediklerini belirten Betül Keven, ‘Hayaliniz ne?’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Önce evimizi yapalım istiyoruz. Sonra evin altına, yanına kendi işletmemizi kurup üretmeye başlayabiliriz. Yöresel ürünlerin olduğu mağazamızı açmak, ürünleri raflara dizmek en büyük istediğimiz.”Instagram hesabı ‘tuttangelsin’ üzerinden sipariş vererek destek olabilirsiniz.
‘ELİMİZDE KALANA TUTUNDUK’Tüm zorluklara rağmen çalışmaya devam ettiklerini anlatan Betül Keven, “Elimizde kalana tutunduk. Kurtardığımız salçaları sattık önce. Sonra yerel üreticilerden kayısı, badem, kuru üzüm aldık. Böylece hem hesabımızı aktif tutmak istedik hem de satış kanalı olmayan küçük üreticiye destek olduk. Annem de her gün süt sağıp peynir yapmaya devam ediyor. Siparişler sonrası gelen mesajların da olumlu olması mutlu etti bizleri. Üçüncü, dördüncü siparişi geçenler var. Yakını almış, memnun kalmış kişiler bize ulaşıyor. Çadırda zor şartlarda da olsa çalışmaya devam ediyoruz” dedi. Yaptıkları patent başvurusuna yanıt beklediklerini belirten Betül Keven, ‘Hayaliniz ne?’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Önce evimizi yapalım istiyoruz. Sonra evin altına, yanına kendi işletmemizi kurup üretmeye başlayabiliriz. Yöresel ürünlerin olduğu mağazamızı açmak, ürünleri raflara dizmek en büyük istediğimiz.”Instagram hesabı ‘tuttangelsin’ üzerinden sipariş vererek destek olabilirsiniz.